Son Yazılar

Haberler

2010-2017 ARASI İŞSİZLİK ORANI ANALİZİ

Admin Nisan 25, 2018
       İşsizlik  oranları 2010 yılından 2013 yılına kadar  artış  göstermiş. 2016 yılında son 7 yılın en  yüksek oranına ulaşmış durumda.  2017 yılında  2016 yılına göre %1,5  gibi  bir düşüş gerçekleşmiş.  2018 yılında işsizliğin biraz  daha  düşeceğini düşünüyorum.                   
 Şimdi  işsizliğin  sebeplerine  biraz  değinelim. İşsizliğin  sebepleri:

 1-Ekonomik  Krizler 
1929 yılında yaşanan Büyük  Buhrandan  sonra dünya  genelinde büyük bir işsizlik oranı oluşmuştur. Türkiye'de de belirli dönemlerde  ekonomik krizler yaşanmıştır. 2000 yılı ve 2008 yılında  yaşanan  krizler  işsizlik  oranlarına etki etmiştir.

2-Teknolojinin  Gelişmesiyle  İşgücünün  Yerini  Teknolojinin  Alması 
Teknolojik gelişmelerden dolayı  ortaya çıkan işsizliği normal  olarak karşılıyorum. Ancak gerçekleşen  teknolojik gelişmeler  sürekli işsizliğe  sebep  olacak diye  bir durum söz konusu olamaz.  Yani Teknolojik gelişmelerden kaynaklanan işsizliği önlemek  için istihdam  politikaları  geliştirilirse işsizlik diye bir durumun  söz konusu olacağını sanmıyorum. Ülkemizde bu  durum  tarım  alanında oldukça fazla yaşanmaktadır. Buna yönelik  çalışmaların  yapılması ülke  ekonomisi açısından  büyük  önem taşımaktadır.

3-Nüfus  Artışı
Nüfus  artışı işsizliğe sebep olan  temel unsurlardan biridir. Ülkemizde  özellikle Doğu Bölgesinde ve kırsal  bölgelerde nüfus artışı oldukça yüksektir.  Bu nüfus artışından dolayı ortaya  çıkan  işsizliği  önlemek  için,  Doğu  Bölgelerimizdeki illeri yatırım teşvik programına alarak işsizliği önemli  ölçüde  düşürebiliriz.  Şu anda ülkemizde zaten teşvik programı Doğu Bölgesi ağırlıklı olarak oluşturuluyor.  Bu  durum ilerleyen dönemde ülke ekonomisine oldukça olumlu katkıda bulunacaktır diye düşünüyorum.

4-Yanlış  İstihdam  Politikasının  Uygulanması
Ülkemizde yaşanan  en büyük sorun bu olsa gerek diye  düşünüyorum.  Şöyle açıklayacak olursak;  ülkemizde belirli bir işi, o işte  uzman olan  kişilere değil de, o iş  ile alakası  olmayan ve  o  işten anlamayan kişilere bırakılması gibi  kötü bir  sistem  var.      Bu durumun  önlenmesi ve çözülmesi için  öncelikle eğitim sisteminde köklü değişiklikler yapılması gerektiğini  düşünüyorum. Bu değişiklikler yavaş  yavaş başlamış durumda  ancak bu  değişikliklerin hızlandırılması gerekiyor diye düşünüyorum.              Son olarak şunu belirtmek istiyorum;  ülkemizde başta üniversiteler olmak üzere, eğitim kurumlarında  verilen  eğitimin yetersiz ve başarısız olduğunu düşünüyorum. Ayrıca ülkemizde üniversitelerin bazı bölümlerinin  tamamen kapatılmaksızın kontenjanlarının düşürülmesi  gerektiğini  düşünüyorum.          *Ziraat Fakültesi, İİBF gibi fakültelerin bazı bölümleri (Bir İ.İ.B.F.’li olarak İ.İ.B.F.'  de şart olduğunu düşünüyorum.)  vs.

5-Özelleştirme  Yapılması 
Ülkemizin şu  anda  güncel  konusu olan "Özelleştirme"  mevzusu oldukça karışık bir durumdur. Özelleştirme işlemleri doğru yönlendirilirse  ekonomiye oldukça  olumlu getirisi olur ancak yanlış yönlendirilirse ülkede çok büyük  sorunlara yol açabilir. Mesela  zamanında  ülkemizde  devletin elinde olan TEKEL firması 2000 yılından sonra özelleştirilmesi  işlemlerine başlandı ve  nihayetinde özelleştirildi. Devlet  TEKEL firmasının özelleştirilmesi sırasında  işsiz  kalan işçileri devletin  farklı kurumlarında istihdam  ederek bu  durumu bir nebze de  olsa bertaraf  etmiştir.  Bu da  özelleştirmenin olumlu sonuçlanmasına katkıda bulunmaktadır.

 Şeker  Fabrikaları  ile  ilgili  şahsi  görüşüm 
AB ülkeleri ve ABD'ye bakacak olursak  hemen hemen  bütün  ekonomik faaliyetleri devletin  kontrolünde  olmak şartıyla  özel sektör üstlenmektedir.  Bende  Şeker Fabrikalarının  tamamının özelleştirilmesi  taraftarıyım. Ancak  bu fabrikalarının hepsinin aynı zaman zarfında  özelleştirilmemesi gerektiğini  düşünüyorum. Yani  bazı  Şeker Fabrikalarının  özelleştirilmesinin geciktirilmesi gerekiyor  diye  düşünüyorum.   İşsizlik  Oranları  ile  ilgili  son  cümlelerim Ülkemizin büyüme  oranları  son yıllarda  pozitif bir duruş sergiliyor. Ancak “Enflasyon Oranlarının” normal  seviyelerden  çok  yüksek çıkması istihdam  politikalarını  oldukça olumsuz  etkiliyor. Bu  yüzden  ülkemizde  ne kadar  yüksek büyüme oranı çıkarsa çıksın “Enflasyon Oranını”  düşüremezsek maalesef ki ekonomimize  önemli  boyutta etki edeceğini düşünmüyorum.

Merhaba Değerli Ziyaretçim.Harran Üniversitesi Maliye Bölümü Öğrencisiyim. Blogumda : Ekonomi , İş Dünyası , Piyasalar ve İİBF Hakkında Kişisel Görüşlerimi Paylaşıyorum.

İLGİLİ YAZILAR

0 Yorum: