Son Yazılar
Haberler
BANKACI NASIL OLUNUR ?
Mehmet ÇOBAN
BANKACI NASIL OLUNUR ?
Öncelikle bankalar üç mezun grubundan eleman alımı yapmaktadır. Birincisi lise mezunları, ikincisi meslek yüksekokulu mezunları ve üçüncüsüde lisans mezunları. Bunların yanı sıra aslında birde dördüncü var buda banka ile alakalı olmayan bir bölümden mezun olanların işe alımı.
İlk olarak lise mezunlarının bankaya nasıl girebileceğini anlatalım. İlk yöntem olarak bankaların nadiren açtıkları ama Ziraat ve Halk Bankasının genelde iki yılda bir açtığı sınavlara katılabilirsiniz. Bu sınavlara çok fazla kişi giriyor. Bu yüzden yüksek bir puan almanız sizin avantajınıza olacaktır. Bu sınavdan geçtiğiniz takdirde sizi sözlü mülakatada çağıracaklar eğer burada da başarı gösterirseniz sınavına girdiğiniz bankanın belirli bir şubesinde bir departmanda işe başlayabilirsiniz. Bazı bankalar bu sınav sürecini dört veya beş oturumdan yapabiliyor. Bu sınavlar dışında SPK lisansı ilede banklarda çalışabilirsiniz. Bazı bankalar SPK lisansı olan kişilerde mezun olun kuruma bakmaksızın işe alım yapabiliyor. Lise mezunu olarak bankada çalışabilmek için diğer bir seçeneğiniz ise bankalara satış departmanından girip üstün bir başarı sergilerseniz vezne veya bireyselden kendinize yer bulabilirsiniz.
İkinci olarak ise meslek yüksekokulu yani myo mezunlarının işe alınması. Aslında myo mezunlarıda bankada çalışmaları için yapmaları gerekenlerde lise mezunlarıyla aynı diyebiliriz. Özellikle bu durum bankacılık ve sigortacılık bölümünü okuyanları çok kızdırmaktadır. Bankaların gidip onları değilde ekonomi ve bankayla alakası olmayanları sırf lisans mezunu diye tercih etmesini saçma bulmaktalar. Bankalarda işe başlamak istiyorlarsa dikey geçiş veya açık öğretimle eğitimlerini dört yıla tamamlamaları meslek yüksekokulu mezunları için daha iyi olacaktır.
Üçüncü olarak dört yıllık üniversite yani lisans mezunlarının bankalarda çalışmasına değinecek olursak; genelde bankalar ne kadar iktisat, işletme gibi bölümlerden mezun olanları öncelikli tutuyor olsada bazı bankalar lisans mezunu olmayı eleman alımı yaparken yeterli görmektedir. Dört yıllık iktisat veya işletme mezunu iseniz işiniz diğerlerine göre daha kolay ufak bir sınav ve mülakatla bankalarda işe başlayabilirsiniz.
Herhangi banka ile ilgili olmayan bölümlerden mezun olanlar ise genellikle bankalarda işe başlamak için BES (Bireysel Emeklilik Sistemi) Lisansı ile başvuru yapıyorlar ve yine çalışmaya bağlı olarak ilerleyebiliyorlar. Aynı zamanda bankalar yazılımcı, bilgisayar programcısı gibi meslekten insanlarada ihtiyaç duymaktadır. Bu meslek gruplarından kişilerde bankaların eleman ilanlarını takip edip başvurabilirler.
DIŞSALLIK NEDİR ?
Mehmet ÇOBAN
Bir malın üretiminin ve tüketiminin o malın satıcıları ve alıcıları dışındaki üçüncü kişilere bir maliyet yüklemesine veya bir yarar sağlamasına dışsallık (externalities) denilir. Gerçek hayatta hem bir malın üretimi hem bir malın tüketimi üçüncü kişilere bir maliyet yükleyebilir veya bir yarar sağlayabilir.
Ayrıca üretimdeki ve tüketimdeki dışsallıklar, olumsuz-yararsız dışsallık ve olumlu-yararlı dışsallık biçiminde olabilir.
Üretimde olumsuz-yararsız dışsallığa örnek olarak, çimento üretirken hava kirliliğine yol açan ve dolayısıyla da çevredeki tüketicilere sağlık riski biçiminde bir maliyet yükleyen bir çimento üreticisinin durumu veya nehir kıyısında kurulu bir fabrikada boya üreticisinin durumu gösterilebilir.
Üretimde olumlu-yararlı dışsallığa örnek olarak, bir malın üretimi üretimi üçüncü kişilerce bir maliyet yüklemek yerine bir yarar da sağlayabilir. Üretimde olumlu dışsallığın örnekleri arasında, bahçesinde elma yetiştiren bir çiftçinin bal üreticilerine sağladığı yaradan veya yüklü bir araştırma-geliştirme harcaması karşılığında yeni bir mal üreten bir üreticinin, bu icadı daha sonra kullanacak olan üreticilere sağladığı yarardan söz edilebilir.
Kaynak: Prof. Dr. Erdem M. Ünsal
DEVALÜASYON NEDİR ?
Mehmet ÇOBAN
Devalüasyon Nedir, Türkiyede Devalüasyon
Kelime olarak değerini düşürme anlamına gelen devalüasyon, bir iktisat terimi olarak ülke parasının yabancı paralar karşısında değerinin düşürülmesini ifade eder. Piyasa mekanizmasının işleyişi sonunuda gayri iradi ve amaçlanmayan bir sonuç olarak değil, hükümetlerin bilinçli ve iradi kararlarının sonucu olarak gerçekleşir.
Devalüasyonda güdülen ana amaç, ödemeler dengesi açıklarının tamamen veya mümkün mertebe kapatılmasıdır. Ülke parasıyla ifade edilen iç fiyatları, yabancı para cinsinden ucuzlattığı için ihracatı arttırması, dış ülkelere ait mal ve hizmetleri ülke parası cinsinden pahalılaştırdığı için de ithalatı azaltması ve böylece dış ödemeler dengesini olumlu yönde etkilemesi beklenir. Fakat bu beklentinin gerçekleşmesi, devalüasyon zamanının ve oranının isabetle seçilmesi, dış ve iç malların ve hizmetlerin arz ve talep esnekliklerinin devalüasyon amacına uygun özellikler taşıması gerekir.
EKSİK REKABET PİYASASI NEDİR ?
Mehmet ÇOBAN
Tam rekabet piyasası şartlarının kısmen veya tamamen işlemediği eksik rekabet piyasaları, gerçek hayatta ençok karşılaşılan piyasa türleridir. Tam rekabet ve Eksik rekabet piyasaları arasındaki ayrım, daha çok tam rekabet şartlarından en önemlisi olan çokluk şartına göre yapılmaktadır. Yani bir malın piyasasında fiyat, alıcı ve/veya satıcılardan biri veya birkaçı tarafından belirlenebiliyor veya değiştirilebiliyorsa, o piyasa eksik rekabet piyasasıdır.
Eksik Rekabet Piyasası Türleri
A.Tekel Piyasalar
Bir mal veya hizmet piyasasında alıcı ve/veya satıcılardan biri fiyatı belirleyebiliyor veya değiştirebiliyorsa, o piyasa tekel piyasasıdır. Tekel piyasaları da kendi içinde birkaç türe ayrılır. Bunlar monopol, monopson, zincirleme ve ikili tekel piyasalardır.
A.1.Monopol Piyasalar
Bir mal veya hizmetin piyasasında fiyatı bir tek satıcı belirleyebiliyorsa, bu piyasaya monopol veya tekel satıcı piyasası denir. Böyle bir durumda piyasada alıcılar, tek satıcının belirlediği fiyatı kabul etmek durumundadırlar. Buna örnek olarak, ülkemizde yakın zamana kadar uygulanan sigara ve alkollü içki satışları gösterilebilirdi.
A.2.Monopson Piyasası: Alıcı Tekeli
Bir malın piyasasında fiyatı veya satın alınacak miktarı alıcı belirliyor veya değiştirebiliyorsa, böyle piyasalara monopson piyasalar denir. Bu piyasalara da örnek olarak ülkemizde Toprak Mahsulleri Ofisi’ni haşhaş kabuğunun tek alcısı olduğu durum gösterilebilir.
A.3.İkil Tekel ve İki Yanlı (Zincirleme)
Bir malın piyasasında bir firma hem tek alıcı hem de tek satıcı konumu kazanırsa buna, iki yanlı veya zincirleme tekel denir. Böyle bir durumla pek karşılaşılmamakla beraber bir firmanın belirli bir hammadde veya yarı mamul malın tek alıcısı olup, bu girdileri kullanarak ürettiği malın tek satıcısı olması durumu gösterilebilir.
A.4.Tekelci Rekabet Piyasaları
Bazı mal ve hizmet piyasalarında tam rekabet şartlarından çokluk şartının varlığına rağmen akışkanlık ve özellikle homojenlik şartı, kısmen veya tamamen gerçekleşmeyebilir veya bazı firmalar çeşitli önlem veya uygulamalarla bu iki şartı kendi çıkarlarına göre değiştirebilirler. Bu önlem ve uygulamalara yoğun reklam uygulamaları, müşteriler edinerek onlara farklı davranmaları gibi uygulamalar gösterilebilir.
Böyle durumlarda satıcı firmalar, kendi öz veya özel bir müşteri grubu oluşturmayı başararak, o müşteriler karşısında tek satıcı gibi karar verebilirler. Böylece bu tür piyasalar, hem tam rekabet hem de monopol özelliklerine birlikte sahip olabilirler. Bu nedenle bu tür piyasalara tekelci rekabet piyasaları denir.
Diğer Eksik Rekabet Piyasaları
Oligopol Piyasalar
Bir mal veya hizmetin piyasasında satıcılar az; alıcılar çok sayıda ise, bu tür piyasalara oligopol denir. Ancak burada az sözcüğü ile çok sözcüğünün anlamlarının sayıyla ilgili olmadığı unutulmamalıdır. Satıcıların az olması, bunlardan birinin veya birkaçının, duruma göre fiyatı belirleyebilmeleri veya değiştirebilmeleri imkanlarına sahip olduklarını ifade eder. Çok sözcüğü ise, bu şekilde belirlenen fiyatı alıcıların kabul etmek durumunda olduklarını ifade eder.
Oligopson Piyasalar
Bir mal veya hizmetin piyasasında alıcı az; satıcı çok ise; yani alıcılar fiyatı belirleyebiliyor ve satıcılar da bu fiyatı kabul etmek durumunda kalıyorlarsa, böyle piyasalara oligopson piyasalar denir.
Düopol – Düopson Piyasalar
Daha çok teorik olan bir eksik rekabet türü de, düopol piyasalardır. Kısaca bir malın satıcısı iki, alıcısı çoksa, böyle piyasaya düopol denir. Düopolde iki satıcı arasında, piyasayı iki eşit parçaya bölünceye kadar kıran kırana bir fiyat rekabeti ortaya çıkar. Nihayet piyasa öyle bir dengeye ulaşır ki iki satıcı firma bu dengeyi, yani oluşan fiyat ve miktarları, değiştiremezler.
Kaynak: Prof. Dr. Şehabettin Yiğitbaşı, Doç. Dr. N. Ata Atabey – Selçuk Üniversitesi
DEFLASYON NEDİR ?
Mehmet ÇOBAN
Deflâsyonun kelimesi latince “flatus” kökünden türetilmiş olup, nefes verme, hava kaçırma, sönükleşme gibi anlamlara gelir. İktisadi anlamda ise, iktisadi faaliyetlerin canlılığını kaybetmesi ve sönük bir devreye girmesi demektir. O halde enflasyon ve deflasyon anlamları zıt kavramlardır. Enflasyon ve deflasyon olaylarının da gerek sebepleri, gerek belirtileri, gerekse sonuç ve etkileri itibariyle zıt iktisadi olaylar olduğu söylenebilir. Yalnız bu zıtlığın, tam simetrik anlamda bir zıtlık olmadığını belirtmeliyiz.
Deflasyon bir iktisadi istikrarsızlık halidir ve sebebi de talep yetersizliğidir. Başka bir ifadeyle enflasyondaki sebep, burada adeta tersine çevrilmiştir. Yani bu defa toplam arz, toplam talebi aşmakta ve toplam talep, toplam arz karşısında yetersiz kalmaktadır.
Toplam talebin toplam arz karşısında yetersiz kalması demek, ekonomideki toplam harcamaların mevcut mal ve hizmetlerin tamamını satın almaya yetmemesi demektir. Bu sebeple üretilen mal ve hizmetlerin bir kısmı alıcı bulmaz olur. Bu sonuç üretici ve satıcıların rekabetine ve giderek fiyatların düşmesine sebep olur. Mal ve hizmetlerin bir kısmının satılamaması ve fiyatların düşmesi, karların azalması demektir. Üretici ve satıcıların bu duruma ilk tepkisi mal stoklamasına gitmek, daha sonraki tepkisi ise üretimi kısmak şeklinde ortaya çıkar. Üretimin kısılması, istihdamın kısılması ve işsizliğin artması demektir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)